Küresel Isınma: 'Büyük Bir Aldatmaca' mı? Dünya, Donald Trump'a Tepki Gösteriyor ve Çin Öncülük Ediyor

Çarşamba günü, Çin Başbakanı Li Qiang kürsüde karşıt görüş bildirecek ilk lider olacak. Fabrikaları, enerji santralleri, araçları ve diğer faaliyetleri insanlığın sera gazı salınımının %30'unu oluşturan ülkesinin, kritik bir rakamı, yani 2035 yılına kadar emisyonları azaltma taahhüdünü yerine getirmesi bekleniyor. Çin, CO2 emisyonlarını azaltma konusunda hiçbir zaman taahhütte bulunmadı. Şimdiye kadar, 2030'dan önce zirveye ulaşma sözü vermişti ve güneş enerjisi ve elektrikli otomobillerdeki muazzam büyüme sayesinde bu hedefe beş yıl erken ulaşma yolunda görünüyor.

Zengin ülkelerin çoğu onlarca yıldır zirvelerini geride bıraktı, ancak 25 yıl içinde sıfıra ulaşmak için güvenilir bir plandan yoksun. Asya Topluluğu düşünce kuruluşundan Li Shuo, "Tüm gözler Çin'de," dedi. Li Shuo, Amerikalılar ve Avrupalıların kendi dönemlerinde elde ettikleri başarılardan ilham alarak, önümüzdeki on yıl içinde %10 civarında veya daha düşük, muhafazakâr bir azaltım hedefi bekliyor. Bu gidişat, gereken genel çabayla karşılaştırıldığında hayal kırıklığı yaratacak olsa da, Pekin'in iklim çok taraflılığına olan bağlılığını gösterme açısından değerli olacak.

Li Shuo, daha önemli bir gerçeğe odaklanmayı tercih ediyor: "Çin artık yeşil teknolojilerin süper gücü." Genel Sekreter Antonio Guterres, bu zirveye yalnızca 2035 için yeni bir taahhüt sunmaya hazır ülkeleri davet etti. Bu, 2015 Paris Anlaşması'nın bir yükümlülüğüdür: İran, Libya ve yakında Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere birkaç ülke hariç neredeyse tüm gezegeni kapsayan üye ülkeler, hedeflerini özgürce belirler, ancak her beş yılda bir yükseltmeleri gerekir.

Ancak birçok kişi için taahhütler yetersiz görünüyor. Çoğu da programın gerisinde kalıyor; en çarpıcı olanı ise, özellikle Fransa ve Almanya'nın zamanında bir anlaşmaya varılmasını engellediği Avrupa Birliği. Bu durum, Çin'in yol haritasına dair beklentileri artırıyor. Bu durum, Kasım ayında Brezilya'da düzenlenecek BM iklim konferansı (COP30) öncesinde küresel gidişatın yeniden hesaplanmasına olanak tanıyacak; ki bu konferansın zorlu geçeceği öngörülüyor.

"COP'lar münferit olaylar değil. Jeopolitik gerilimleri yansıtıyorlar," dedi COP30 Genel Direktörü Ana Toni. BM, karamsarlık ve diplomasiye olan inanç arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Bir yandan Antonio Guterres, küresel ısınmayı 19. yüzyıla kıyasla 1,5°C ile sınırlama umutlarının "çöküşün eşiğinde" olduğunu kabul etti. İklim değişikliğinin halihazırda 1,4°C civarında olduğu tahmin ediliyor. Öte yandan, BM İklim Değişikliği Sorumlusu Simon Stiell, Paris Anlaşması'nın işe yaradığını yineliyor.