“Mavi Vatanımızın Kâşifleri”

Enerji arz güvenliğini sağlama ve dışa bağımlılığı azaltma hedefi doğrultusunda kararlılıkla ilerleyen Türkiye, Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında yerli kaynaklardan azami ölçüde yararlanmayı hedeflemekte ve bu doğrultuda kara ve deniz sahalarında petrol, doğalgaz ve maden arama-üretim çalışmalarını yoğun şekilde sürdürmektedir. Bu politikanın temel taşlarından biri olan “yerlileştirme” anlayışı sayesinde hem enerji kaynaklarının araştırılması hem de bu kaynaklara erişim için kullanılan teknolojilerin millileştirilmesi yönünde önemli adımlar atılmıştır.
Bu çerçevede Türkiye, denizlerdeki enerji aramalarını “Mavi Vatan” stratejisiyle genişletmiş, sahip olduğu modern sondaj ve sismik arama filosuyla Doğu Akdeniz ve Karadeniz başta olmak üzere derin sularda etkinliğini artırmıştır. Hâlihazırda envanterde bulunan 4 milli sondaj ve 2 sismik arama gemisinin ardından, ikiz özelliklere sahip, yüksek teknolojiyle donatılmış 2 yeni nesil derin deniz sondaj gemisini bu ay içerisinde bünyesine katan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), sondaj filosunu West Draco ve West Dorado isimli yeni ultra derin deniz sondaj gemileriyle enerji filosunu güçlendirmiştir. Bakım, güncelleme ve reaktivasyon işlemlerinin ardından yeni isimlerini alacak olan sondaj gemilerinin, her biri 228 metre uzunluğa, 42 metre genişliğe, 59.200 DWT taşıma kapasitesine ve 12.192 metreye kadar sondaj yapabilme özelliğine sahip bu gemiler, 200 kişilik mürettebat kapasitesiyle yüksek teknolojili keşif görevleri için tasarlanmıştır. Bu yeni takviyelerle, Türkiye olarak dünyanın en modern ilk 4 enerji filosu arasında yerini almaktadır. İlk görev yerleri olarak Mersin Taşucu açıkları ve Libya denizi belirlenen bu gemilerle birlikte Türkiye’nin açık denizlerdeki derinlik aramaları yeni bir boyuta taşınmıştır.
“Karadeniz’de Keşfedilen Dev Rezervler”
Türkiye’nin Akdeniz ve Karadeniz’de yaptığı deniz arama ve sondaj çalışmaları neticesinde, Fatih sondaj gemisi, Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası Tuna-1 kuyusunda, 2020 yılında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmiştir. Sonraki aylarda yapılan test, analiz ve mühendislik çalışmaları neticesinde bu miktara 85 milyar metreküp daha ilave edilmiş ve ilk etapta toplam rezerv 405 milyar metreküpe ulaşmıştır. Ancak keşifler bununla sınırlı kalmamış; Haziran 2021'de Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp, Aralık 2022'de Çaycuma-1 kuyusunda 58 milyar metreküp, ve son olarak Mayıs 2025’te Göktepe-3 kuyusunda 75 milyar metreküp yeni rezerv bulunmuştur.
Bu gelişmeler ışığında, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki toplam kanıtlanmış doğal gaz rezerv miktarı 785 milyar metreküpe ulaşmıştır. Söz konusu rezerv Türkiye'nin doğal gaz ithalat faturasını azaltmakta ve enerji bağımsızlığına önemli katkı sağlamaktadır.
Halihazırda sahadan günlük 8,8 milyon metreküp doğalgaz üretimi yapılmakta olup bu miktar yaklaşık 3,8 milyon hanenin ihtiyacını karşılamaktadır. Yıl sonuna kadar bu üretimin 9,5 milyon metreküpe çıkarılması, 2026-2027 yıllarında ise günlük üretimin 40-50 milyon metreküpe ulaşması hedeflenmektedir.
“Gabar Petrolüyle Üretim Rekoru”
Denizlerde olduğu gibi karda da başarısını sürdüren Türkiye, özellikle Gabar bölgesi sayesinde petrol üretimini son yıllarda ciddi şekilde artırdı. Mart 2025 itibarıyla üretim günlük ~132–133 bin varile ulaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerini gördü.
Türkiye, sahip olduğu bu stratejik kaynakları yerli ve milli teknolojilerle değerlendirerek enerji sektöründe dışa bağımlılığı azaltmakta, aynı zamanda bölgesel enerji üssü olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Türkiye'nin enerji bağımsızlığı hedefi doğrultusunda denizlerde yaptığı sondaj ve sismik araştırma faaliyetlerinde görev alan gemileri yakından tanıyalım;
gazeteenerji