Gölü bitirmekte kararlılar

Haber Merkezi

Isparta’nın Eğirdir ilçesinde, Türkiye’nin Beyşehir’den sonra sularından en fazla faydalanılan ikinci büyük gölü olan Eğirdir Gölü’nde ekolojik yıkım yaşanıyor. Nisan ayında AKP’li Eğirdir Belediyesi’nin rekreasyon alanına dönüştürmek için düzenleme çalışmalarına başladığı gölün kıyısındaki sazlıklar yakıldığı, kimyasallarla kurutulduğu, yüzlerce ağaç ve çalıyla anıtsal kayalıkların tahrip edildiği iddia edildi.

Alanın geçmişine dikkat çeken Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, şunları söyledi:

“Eğirdir Belediyesi devredilen içinde Altınkum Koyu’nu da barındıran 50 dönümlük alanı Eğirdir Belediyesi Halka Açık Piknik Alanı ilan etti. Uzun yıllar ilçelerden, il dışından ve yurt dışından gelen çok sayıda kişiler ve aileler burayı rekreasyon, yürüyüş, kamp, olta ile balık avı sahası olarak kullandılar. Yıllar içerisinde bu eşsiz koyun yapıya açılması istenilmişse de her seferinde değerleri ve yasal nedenler öne sürülerek engellendi. Uzun yıllar bakımsız bırakılan bu koyda, 150 metre ilerisinde Altınkum Plajı olmasına rağmen geçtiğimiz nisan ayından itibaren buranın rekreasyon alanı yapılacağıyla ilgili Eğirdir Belediyesince düzenlemelere başlandı” dedi.

Kesici, nisan ayından itibaren yaşanan tahribatı şöyle aktardı: “Yaptığımız araştırmalarda, görgü tanıklarının beyanatlarınca önce göl kıyısındaki sekiz dönüme yakın alandaki sazlık, kamışlık sulak alanda 2 kez yangın çıkarıldı, daha sonra iş makinalarıyla sazlar bertaraf edildiği belirtildi. Kamış ve sazlık su bitkileri çok dirençli ve kökleri birbirine ayrık otu gibi bağlı bitki topluluklarıdır. Kısa bir süre sonra alanda kamışlık ve saz bitkileri filizlenmeye başladı. Yörede yaşayan görgü tanıklarının uyarılarına rağmen bu kez yeni yeşermeye başlayan sazlık alana 2 kez aralıklarla ot öldürücü kimyasalların döküldüğü belirtildi.”

Ekosistemin diğer bileşenlerinin de yok edildiğini vurgulayan Kesici, “Diğer bir kıyım ise sulak alanla bütünlük oluşturan daha önce de tahrip edilmesini önlediğimiz kara kesimindeki; yüzlerce maki ve çalı topluluklarının iş makinalarıyla bertaraf edilmesi ve gölün kıyı kesiminde oluşan devasa kayalıkların parçalanmasına oldu” dedi.

Yasalara aykırı tahribata dikkat çeken Kesici, “TC Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nde belirtildiği üzere mutlak, hassas ve sürdürülebilir koruma bölgelerinde saz ve diğer bitki türlerinin yakılması, sazların sökülmesi ve tahrip edilmesi yasaktır. Ülkemiz geçtiğimiz günlerde İklim Kanunu yürürlüğe girdi. İklim Kanunun özünü karbon ayak izinin azaltılması oluşturmaktadır. Doğada, masrafsız, karbon ayak izini azaltan en önemli su kaynakları ve bitkileridir. Sazlık alanları, su bitkileri, su içi yapıları en önemli karbon emicileridir ve karbon depo ederler, oksijen üretirler. Buna rağmen bu tür doğa tahribatları göl ekosistemine, kuraklığın giderek artmasına, iklim krizine katkı sunmaktadır” diye konuştu.

Gölün kritik eşikte olduğunu belirten Kesici, “Eğirdir Gölü çok ciddi sorunlar yaşamakta olup kuruma periyoduna girdi, tarım için su verilemez, içme suyu için suyu adeta kullanılamaz hale gelmekteyken, göl için iyileştirme çalışmaları yapılırken, göl biliminden uzak, göl ekosistemine, gelecek kuşakların yaşamına, ekonomisine zarar verecek bu tür sazlık alanların bertaraf edilmesine izin verilmemeli ve bu alanların acilen iyileştirilme çalışmalarına başlanılması çok önemlidir” ifadelerini kullandı.