Karataş Plajı'nda talana göz yummayın

Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Karataş Plajı’nda eski AKP Muğla milletvekili Hasan Özyer’e ait Özyer Grup’a ait otellerin önünde bir süredir devam eden restoran, su parkı alanı gibi imarsız yapılaşmaya yönelik çalışmaların ve kumsalın tahrip edilmesine tepkiler büyüyor. 1. derece arkeolojik sit alanı olan bölgedeki çalışmaların yumurtlama döneminde olan caretta carettalara da zarar vereceğini belirten Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyatifi, dün Akmaz'dan Karataş Plajı'na yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte "Susmayın, talana göz yummayın" çağrısı yapıldı.

Akmaz Belediye Kafe’de buluşan yaşam savunucuları yürüyüşte "Kanun çok net, hakkın için mücadele et", "Denizler, nehirler, sermaye değiller", "Komşuda beleş, bizde neden keş", "Burası Muğla, yok öyle yağma", "Kıyı işgaline dur" yazılı döviz ve pankartlar açtı. Ardından Kıyılar Halkındır Fethiye İnisiyafi adına yapılan açıklamada, Anayasa ve Kıyı Kanunu'na göre kıyıların herkesin eşit ve serbestçe yararlanabileceği kamusal alanlar olduğuna dikkat çekilerek "Akmaz sahilinden Karataş’a kadar uzanan kıyı şeridinde yaşanan hukuksuzluklar, doğa ve kültür varlıklarının tahribatı, kıyıların halka kapatılması, kamu vicdanını derinden yaralamaktadır. Üstelik bu sahil boyunca tüm kıyının ilk 50 metrelik kısmı, yapılan düzenlemelerle kamu kullanımına ayrılarak özel mülklerden kamuya terkedilmesine rağmen halkın erişimine kapatılmış, otel müşterilerine ayrılmış, sermayenin kullanımına sunulmuştur" denildi.

Kanun ve yönetmeliklere karşın kamu kullanımına terkedilmiş, halkın serbestçe kullanımına ayrılmış park ve yeşil alanların belediye tarafından otel sahiplerine kiralandığı kaydedilen açıklamada, özetle şöyle denildi:

"Halkın serbestçe kullanımına kapatılmış, izinsiz ve ruhsatsız olarak yapılaşma faliyetleri gerçekleştirmiş sermayeye peşkeş çekilmiştir. Aynı durum bu alanın hemen önünde bulunan ve yine halka açık olması gereken ancak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kiralanan alandır. Halka açık olması gereken her iki alan da sermayeye peşkeş çekilmiş anayasal hakkı olan halkın erişimine fiilen kapatılmıştır. Anayasanın 43. maddesi ve kıyı kanunu açıkça belirtmektedir. Kıyılar, devletin hüküm tasarrufu altındadır,. Deniz, göl ve akarsu kıyılar genellik ve eşitlik esastır. Bu maddeye göre kıyılar özel mülkiyete konu olamaz kamu yararına açık olmak zorundadır. Kıyılar herkesin ortak kullanımına açık olması gerekirken, hiçbir kişi , kurum da işletme ; çitlerle bariyerlerle veya güvenlik görevlileriyle halka kapatamaz. Bitmedi. Bu kıyılar Karaot’tan Şat Burnuna kadar caretta carettaların yumutlama alanlarıdır. Buna rağmen kıyıya yapılan beton yürüyüş yolları, gözetleme kuleleri ve yüzer iskeleler, bu hassas canlıların yaşam alanını tehdit etmektedir. Bu durum hem çevre mevzuatına hem de uluslararası doğa koruma sözleşmelerine aykırıdır. Bakanlığı birkez daha sesleniyoruz. İmzalayıcısı olduğunuz Barcelona ve Bern Sözleşmlerine uyun. Arkeolojik sit alanı da tahrip edildi. Burada bir dere çalındı. Evet yanlış duymadınız. Çeşitli bahanelerle her şey yasal ve izinli diyerek dereyi çaldılar. Mevzuatlar, uluslararası sözleşmelere aykırı olarak yapılan, çevresel tahribatlara sebebiyet veren usulsüz kıyı ve yeşil alan kullanımları, tüm kanunları, imar planlarını ve doğal/kültürel varlıkları yok edercesine yapılmış olan Değirmenboğazı Deresi'nin aykırı olarak genişlik güzergahını değiştiren çalışmalar değerlendirildiğinde bölgemizde benzeri görülmemiş bir yıkım oluşmuş, ilgili tüm resmi kurumlar ve Fethiye Belediyesi yapılan usulsüzlükleri görmezden gelerek sessiz kalmayı tercih etmiştir. İmar planlarında 'park' ve 'yeşil alan' olarak tanımlanan bölgelerde kaçak restoran ve su parkı gibi yapıların bulunduğu tespit edilmiştir. Bu yapılaşmalar imar planına açıkça aykırıdır ve ruhsatsızdır. Yerel yönetimleri, bakanlığı ve savcılığı bir kez daha göreve davet ediyoruz. Bu çağrımız sadece hukuki değil, aynı zamanda etik ve vicdani bir çağrıdır. Kıyılar hepimizindir!!, kültürel ve doğal miras hepimizindir! Bu değerleri korumak kamusal bir görevdir. Bu hukuksuzluklara karşı susmayacağız, geri adım atmayacağız. Kıyılar hepimizindir."