Nöbet sonlandı, mücadeleye devam

Haber Merkezi

Kamuoyunda ‘işgal yasası’ olarak bilinen torba yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’nda, yurttaşların tüm itirazlarına rağmen 200 oya karşı 254 oyla kabul edildi. AKP ve MHP oylarıyla kabul edilen yasayla birlikte başta zeytinlikler olmak üzere tarım, orman ve mera alanları enerji ve maden şirketlerinin insafına bırakıldı.

Kanun teklifinin gündeme geldiği günden bu yana Ankara başta olmak üzere yurdun dört bir yanında ses yükselten yaşam savunucularının mücadelesi dün de sürdü. Birçok kentte sokağa çıkan yurttaşlar, yasaya karşı direnişi sürdüreceklerini belirtti. Ankara’da başlattıkları açlık grevinin son bulduğunu açıklayan köylüler, eylemlerin süreceğini vurguladı. Artvin’de oturma eylemini sonlandıran yaşam savunucuları geri adım atmayacaklarını dile getirirken Eskişehir’de ise önceki gün başlatılan 24 saatlik yaşam nöbeti dün akşam sona erdi.

Şirketlerin isteği doğrultusunda hazırlanan yasaya günlerdir direnen yurttaşlar eylemlerini sürdürdü. Yaşam savunucuları yurdun dört bir yanında sokağa çıktı, eylem gerçekleştirdi.

Yasanın gündeme geldiği ilk günden beri Ankara’daki Cemal Süreya Parkı’nda nöbet ve açlık grevi başlatan İkizköylüler adına konuşan Nejla Işık, nöbetin sonlandığını ama mücadelenin süreceğini vurguladı. Işık, “Diretmeyle dayatmayla yasayı geçirdiler. Bu onların yasası, bizim değil. Bu, AKP ile MHP’nin ve şirketlerin yasasıdır. Biz asla bu yasayı kabul etmiyoruz” diye konuştu.

“İnançla, umutla, azimle köylerimize döneceğiz” ifadeleriyle sözlerini sürdüren Işık, şöyle konuştu: “Tek tek, ev ev, insan insan, köy köy gezeceğiz, mücadelemizi anlatacağız. Ankara sokaklarında yaktığımız bu çoban ateşinin Türkiye’nin her yerinde alev alev yandığını ve bir zeytine bir kepçe geldiğinde tüm Türkiye’nin Akbelen’e seferber olacağını anlatacağız. Arkamızda çok büyük bir güç var diyerek anlatacağız. Arkamızda toprak aşkıyla, zeytin aşkıyla, yaşam aşkıyla, vatan aşkıyla yanan kocaman yürekli güzel ülkem var diyerek anlatacağız. Kaybettiğimiz hiçbir şey yok. Asla vazgeçmeyeceğiz, biz bu yola başımızı koyduk, devam edeceğiz. İyiler kazanacak, kaybetme lüksümüz yok.”

Artvin’de ise Yeşil Artvin Derneği de ‘işgal yasası’na karşı dün oturma eylemi yaptı. Dernek Başkanı Karahan, yasanın kabul edilmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “Meclisten bu yasanın oylanarak geçtiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Ancak bu, her şeyin sonu değil. Biz, Artvin halkı olarak 30 yıldır mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmeye de devam edeceğiz. Toprağımızın, havamızın, suyumuzun kirletilmesine; bizlerin, ormanlarımızın ve doğamızın yok edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Onların 'evet' demesi ya da bu yasayı onaylaması bizim için bir şey değiştirmeyecek. Bu yasayı asla kabul etmiyoruz. Bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu, ülkenin yok olması anlamına gelir. Bu nedenle mücadelemizi daha da büyüterek sürdüreceğiz ve asla geri adım atmayacağız” dedi.

Eskişehir’de de yaşam savunucuları mücadeleyi sürdürdü. Önceki gün 24 saatlik yaşama nöbeti başlatan Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu üyeleri, şu sözlerle nöbeti sonlandırdı: “Maden yasasına karşı 24 saatlik yaşam nöbetindeyiz. Bir tek ağacımızı vermeyeceğiz.”

Öte yandan, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeler sürdürülürken teklifin 11. maddesi AKP'nin sunduğu önergeyle değiştirildi. Şirketlere faaliyet yürütülecek alan ile eş değer büyüklükte zeytin sahası tesis etme zorunluluğu getirilen maddede değişikliğe gidildi. Önergeyle birlikte taşınan ve taşınamayan zeytin ağaçlarının en az iki katı kadar zeytin ağacının başka bir alanda yeniden dikilmesi zorunlu hale getirildi.

Ayrıca kamulaştırılan araziler yerine yurttaşlara Hazine taşınmazları belirlenen değerin yüzde biri üzerinden 20 yıllığına doğrudan kiralanabilmesi kararlaştırıldı. Kiracıların bakım yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda kira süresi onar yıllık süreyle uzatılabilecek.

∗∗∗

• Enerji Bakanlığı, başka yerde yapılamayan maden projeleri için zeytinlik alanlarda madenciliğe onay verebilecek; mevcut zeytin ağaçları aynı il veya ilçede taşınacak.

• Jet hızıyla onay dönemi başladı. ÇED sürecinde kamu kurumlarının görüş süresi 3 ayla sınırlandırıldı, yanıt verilmezse projeler otomatik onaylanmış sayılacak. ÇED süreci diğer izinlerle eş zamanlı yürütülecek.

• Kamu kurumları arasında uyuşmazlık çıkarsa nihai karar Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığındaki ve ilgili bakanlardan oluşan kurula bırakılacak. Bu kurul, ‘üstün kamu yararı’ kılıfıyla projeleri onaylayabilecek.

• ‘Stratejik ve kritik’ madenler için acele kamulaştırma yapılabilecek. Bu madenler, Milli Savunma ile Sanayi ve Ticaret Bakanlıklarının görüşleri doğrultusunda belirlenecek. Cumhurbaşkanı bu madenlerde üretimin yüzde 10’luk kısmının stoklanmasını zorunlu kılabilecek.

• Ormanlarda madencilik kolaylaştı. Devlet ormanlarındaki madencilik faaliyetleri için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) bedelsiz izin verilecek. Orman izni alınan alanlarda ÇED sürecinde ayrıca görüş alınmasına gerek kalmayacak, izin süresi boyunca yetki tamamen MAPEG’e geçecek.

• Rüzgar ve güneş projeleri içinse izin süreçleri sadeleştirildi; kuş göç yolları dışında ornitolojik gözlem zorunluluğu kaldırıldı. Bu tür yatırımlar için geçerli kira ve irtifak hakkı indirimleri beş yıl süreyle uzatıldı.