Yapay zekâ kentlerden enerji sistemlerine karbon emisyonlarını azaltmada yeni ufuklar açıyor

Karbon emisyonlarının azaltılması, kent ölçeğinde planlamadan enerji sistemlerinin dijital dönüşümüne kadar geniş bir yelpazede yenilikçi çözümler gerektiriyor. ABD’deki Notre Dame Üniversitesi araştırmacılarının geliştirdiği yeni bir araç ile Avrupa Komisyonu’nun yapay zekâ odaklı enerji sistemleri raporu, bu konuda atılan somut ve umut verici adımları ortaya koyuyor.
Notre Dame Üniversitesi bünyesindeki araştırmacılar, kentsel karbon emisyonlarını bina bazında analiz ederek azaltmaya yardımcı olan “EcoSphere” isimli dijital bir platform geliştirdi. Bu yapay zekâ destekli araç, şehir yöneticilerine, mimarlara ve politika yapıcılara binaların yaşam döngüsü boyunca neden olduğu emisyonları detaylı bir şekilde değerlendirme olanağı sunuyor. EcoSphere, uydu görüntüleri, Google Street View verileri ve makine öğrenimi modellerini bir araya getirerek, her bir binanın mevcut durumunu, potansiyel enerji verimliliği iyileştirmelerini ve yenileme senaryolarının çevresel etkilerini kullanıcı dostu bir arayüzle sunuyor.
Araştırmacılar, aracı Chicago ve Indianapolis gibi büyük şehirlerde test etti. Sonuçlar dikkat çekici: Yeni bina inşa etmek yerine mevcut yapıların yenilenmesi, karbon salımını binlerce kat daha düşük düzeyde tutuyor. Ayrıca bu yaklaşım, maliyet açısından da daha sürdürülebilir bir çözüm olarak öne çıkıyor. Böylece şehirler, sınırlı kaynaklarla daha fazla karbon azaltımı sağlayabilecek stratejik kararlar alabiliyor.
Diğer yandan, Avrupa Komisyonu tarafından 2025 Temmuz ayında yayımlanan yeni bir rapor, yapay zekânın Avrupa’nın enerji sistemlerinin dijital dönüşümündeki rolüne odaklanıyor. Raporda, yapay zekânın yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, enerji tüketim tahmini, şebeke kararlılığı ve arz-talep dengesinin sağlanması gibi alanlarda önemli katkılar sunabileceği vurgulanıyor.
Özellikle “dijital ikizler” teknolojisinin, enerji altyapılarının gerçek zamanlı modellenmesi ve bakım ihtiyaçlarının önceden öngörülmesi açısından büyük bir potansiyele sahip olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca, yerel enerji toplulukları için geliştirilen yapay zekâ çözümlerinin, enerji tüketicilerini üretici konumuna taşıyarak daha katılımcı ve dayanıklı bir enerji sistemi yaratma hedefiyle örtüştüğü ifade ediliyor.
Bu dönüşümün gerçekleşebilmesi için yapay zekâ modellerinin geliştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlayacak veri altyapısının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ortak veri standartları, güvenli paylaşım protokolleri ve yüksek performanslı bilgi işlem altyapıları, bu sürecin temel yapı taşları arasında yer alıyor. Ayrıca tüketicilerin sisteme aktif olarak katılımını kolaylaştıracak şeffaflık ve erişilebilirlik ilkeleri de öne çıkıyor.
Notre Dame Üniversitesi’nin geliştirdiği EcoSphere aracı ile Avrupa Komisyonu’nun vizyon raporu, birbirini tamamlayan iki önemli girişim olarak dikkat çekiyor. İlki, kentsel düzeyde bina bazlı emisyonların düşürülmesini hedeflerken, diğeri daha üst ölçekte enerji sistemlerinin bütünsel dönüşümünü ele alıyor. Ortak paydada ise yapay zekâ teknolojisinin karar vericilere bilimsel, veri temelli ve insani çözümler sunma potansiyeli bulunuyor.
temizenerji