İklim değişikliği nedeniyle deniz seviyesinin düşmesiyle Hazar Denizi'nde yeni bir ada ortaya çıkıyor.

Moskova/Madrid, 12 Haziran (EFEverde).– Rus bilim insanları, uydu tarafından gözlemlenen yeni bir adanın ortaya çıkışını doğruladıktan sonra, Hazar Denizi'nin iklim değişikliği nedeniyle seviyesinin düştüğü konusunda uyarıyor. Artan buharlaşma ve küresel ısınmayla bağlantılı olan bu doğal fenomen, uzmanları endişelendiriyor.
Rus teknisyenler, Volga Nehri ile doğrudan bir bağlantı olasılığını dışlarken, bölgede ekolojik ve jeopolitik etkilerin artacağı uyarısında bulunuyor.
İklim değişikliği Hazar Denizi'nin geri çekilmesine neden oluyor"Su seviyelerindeki düşüşü önlemek zordur. Bu büyük ölçüde küresel ve bölgesel iklim değişikliğiyle ilgili doğal bir olgudur ve deniz yüzeyinden buharlaşmada dramatik bir artışa yol açmıştır," dedi Rusya Bilimler Akademisi Okyanus Bilimi Enstitüsü müdürü Vladimir Shevchenko RIA Novosti'ye.
Ayrıca, bunun Hazar Denizi'ne akan Volga Nehri'nin akışının azalmasının bir sonucu olduğu ya da denizin, yüzey alanının neredeyse yüzde 90'ını kaybeden Aral Gölü'nün kaderini paylaşmaya mahkûm olduğu iddialarını da reddetti.
"Aral Gölü ise tam tersi bir örnektir. İklimsel faktörlerin de etkisi olmasına rağmen, aslında insan eliyle yok edilmiştir."
Yeni ada: Uzaydan tespit edildiRusya federal yetkilileri de Hazar Denizi'ndeki su seviyesinin düşmesinin, şu anda büyük Volga Nehri'nde yaşananlarla hiçbir ilgisi olmadığına inanıyor.
Şevçenko, Hazar Denizi seviyesinin son 30 yılda 3 metre düştüğünü, denizin maksimum derinliğinin ise 1.015 metre olduğunu tahmin ediyor.
Ancak bazı yerel medya kuruluşları, bazı bölgelerde seviyenin 29 metreye ulaştığını bildiriyor.
Basına yansıyan bilim insanları, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana, özellikle kuzeyde, Kazakistan kıyılarında suların çekilmesiyle 22 bin kilometrekareden fazla kara parçasının sular altında kaldığını bildiriyor.
Hazar Denizi'nin geleceğine ilişkin tartışmalar, Mali Zhemchuzhni'nin yaklaşık 30 kilometre güneybatısında yeni bir adanın keşfedilmesinin ardından başladı.
Geçtiğimiz yılın kasım ayında uzaydan çekilen fotoğraflarla tespit edilen adanın varlığı, son olarak Rus keşif ekibinin drone'lar kullanarak görüntü toplamasıyla doğrulanmıştı.
Oluşum aşamasındaki yeni bir ekosistemRus araştırmacılar, sığ su ve olumsuz hava koşulları nedeniyle adanın kuzeyine iniş yapamayınca, bu yılın ikinci yarısında tekrar deneyecek.
Deniz tabanındaki tektonik hareketlere de dikkat çeken uzmanlar, adanın yakın gelecekte büyüyeceğini ve foklar ile kuşlara ev sahipliği yapacağını düşünüyor.
Hazar'ın su seviyeleri 1930'lu ve 1970'li yıllar arasında giderek azaldı, daha sonra dengelendi ve küresel ısınmanın etkisiyle son 15 yılda tekrar düşüşe geçti.
Jeopolitik anlaşmazlıklar ve enerji zenginliğiHazar Denizi, 1921 ve 1940 tarihli anlaşmalarla Rusya ve İran arasında paylaşılmıştı ancak 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bu anlayış, önceki anlaşmaları tanımayan diğer üç eski Sovyet kıyı cumhuriyetinin bağımsızlığıyla sona erdi.
2018 yılında Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, İran ve Türkmenistan liderleri Hazar kıyısındaki Tuz Denizi'nin Hukuki Statüsüne Dair Sözleşme'yi imzaladılar.
Yüzölçümü 370 bin 886 kilometrekare olan dünyanın en büyük gölü olan Hazar, Sözleşme ile belirlenen karasuları (genişliği 15 deniz milini geçmeyen), münhasır balıkçılık bölgesi (genişliği 10 deniz mili) ve ortak kullanım suları olmak üzere üçe ayrıldı.
Belgeye göre, beş ülkenin egemenlik alanı, "karasularını" kapsıyor. Bu sular, deniz tabanını ve deniz içindeki doğal kaynakları kapsıyor.
Ancak İran, denizin sınırlandırılmasının hala açık bir konu olduğunu ve gelecekte müzakere edilmesi gerektiğini düşünüyor.
Kazakistan Stratejik Araştırma Enstitüsü, Hazar Denizi rezervlerinin 5 trilyon metreküp gaza ek olarak yaklaşık 30 milyar varil ham petrol olduğunu tahmin ediyordu. EFE
ay/jcg
Fotoğraf: Hazar Denizi'ndeki sondaj kuleleri. EFE/Sergei Ilnitsky
efeverde