COP15, sulak alanların gezegenin sürdürülebilirliğindeki rolünü vurguluyor

Harare, 24 Temmuz (EFE) - Hükümet temsilcileri ve uluslararası örgütler, Perşembe günü Zimbabve'de düzenlenen Sulak Alanlar Sözleşmesi Tarafları Konferansı'nın (COP15) on beşinci toplantısında sulak alanların gezegenin sürdürülebilirliğindeki rolünü vurguladılar ve küresel toplumu bunların korunmasına öncelik vermeye çağırdılar.

Toplantının resmi açılış töreni bu perşembe günü Victoria Şelaleleri'nde (batı) başladı ve bir gün önce Zimbabve Devlet Başkanı Emmerson Mnangagwa, sulak alanların "gezegendeki türlerin yaklaşık %40'ı için hayati önem taşıyan yaşam alanları" olduğunu ve "bir milyardan fazla insana geçim kaynağı sağladığını" söyledi.

"Sulak alanları ihmal etmek, varlığımızın önemli bir bölümünü terk etmek anlamına gelir" diyen Cumhurbaşkanı, "işbirlikçi ve çok yönlü yaklaşımlar" ve "sürdürülebilir arazi kullanım uygulamaları" çağrısında bulundu.

Mnangagwa, Zimbabve'nin 2013 yılında Ramsar Sözleşmesi olarak da bilinen anlaşmayı onayladığını ve topraklarındaki yedi alanı Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar olarak belirlediğini söyledi.

Bu kategori, dünya çapında yaklaşık 260 milyon hektarlık alanı kapsayan, Ramsar alanları olarak bilinen 2.543 sulak alandan oluşan küresel bir ağı kapsamaktadır.

Cumhurbaşkanı, "Hükümetim, sulak alanların sürdürülebilir yönetimi, restorasyonu ve işbirliği için kaynakların seferber edilmesine öncülük etmeye kararlıdır" dedi.

Yaşam için gerekli

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü Audrey Azoulay ise "Sulak alanlar, Dünya yüzeyinin yalnızca bir kısmını kaplasa da gezegendeki yaşam için olmazsa olmazdır" dedi.

Azoulay, bu ekosistemlerin 1970'lerden bu yana küresel alanlarının üçte birini kaybettiğini belirterek, bunları korumak için "en iyi çözümün" uluslararası iş birliği olduğunu ve yerli bilgi birikiminden yararlanılması gerektiğini savundu.

Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) Genel Direktörü Grethel Aguilar da benzer şekilde, "sulak alanlara yatırım yapmamanın sürdürülebilir olmadığını" ve bu alanların korunmasının "merkezde topluluklar ve yerli halklar" olması gerektiğini söyledi.

Etkinlikte ayrıca, aralarında Güney Afrika Çevre Bakanı Dion George'un da bulunduğu birçok ülkenin çevre bakanı konuşma yaptı. George, sulak alanların su güvenliği, biyolojik çeşitlilik ve iklim dayanıklılığı açısından kilit öneme sahip olduğunu vurguladı.

COP15, 31 Temmuz'a kadar

Adını 1971 yılında kabul edildiği İran şehrinden alan Ramsar Sözleşmesi, 172 üye ülkenin biyolojik çeşitlilik, iklim istikrarı, su güvenliği ve insan refahı için gerekli ekosistemleri korumasına yardımcı olan uluslararası bir anlaşmadır.

"Ortak geleceğimiz için sulak alanların korunması" temasıyla 31 Temmuz'a kadar sürecek olan COP15, kaynakların harekete geçirilmesi, yasal çerçevelerin güçlendirilmesi ve uluslararası iş birliğinin teşvik edilmesine odaklanan Victoria Şelaleleri Bildirgesi'nin kabulü yoluyla sulak alanların korunmasına yönelik küresel taahhüdü güçlendirmeyi hedefleyecek.

Zirvenin ayrıca iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik, tarım ve sulak alan yönetiminde toplumsal cinsiyet eşitliği konularında kararlar alınması bekleniyor.